29 Ağustos 2017 Salı

Kral Katili Güncesi

"Söylentiler bizi hazır hamle yapmaya iter davranışta bulunmaya zorlar ve bir meselenin henüz olgunlaşmadan mahvına yol açar."
Bilge Adamın Korkusu / Kral Katili Güncesi 2.Gün

Ağustos ayıyla beraber keşfettiğim yeni bir destandan bahsetmek istiyorum bugün biraz. Rüzgarın Adı isimli kitapla başlayan Kral Katili Güncesi Efsanesi İthaki Yayınları'ndan çıkan bir süredir okuduğum en akıcı kitaplardan.

Bir süredir çok kalın kitaplara karşı büyük bir takıntı içerisindeyim. Sanki kendime kendimi kanıtlamak istercesine elim hep bu tür kalın kitaplara gidiyor. Kral Katili Güncesi de bu durumum sayesinde keşfettiğim bir seri.

Seriyi okumaya başlamadan önce hakkında o kadar çok övgü duydum ki gittikçe daha fazla bu iki kitabı okumak için istek duydum. En sonunda İnebolu tatilim dönüşünde kitapları sipariş edip okumaya başladım.

"Öyle birini, yani size sarıldığı zaman hiç düşünmeksizin gözlerinizi dünyaya kapayabileceğiniz bir kişiyi bulabilirseniz, kendinizi şanslı sayın. Sadece bir günlüğüne, hatta bir dakikalığına bile olsa. Müzik eşliğinde hafif hafif sallanmaları, bunca yıl sonra bile aşkı düşündüğümde aklıma gelen ilk görüntüdür."
Rüzgarın Adı / Kral Katili Güncesi 1.Gün

Duyduğum birçok övgü sayesinde kitabı gözümde çok büyütmüştüm, bu yüzden maalesef en başlarda biraz hayal kırıklığına uğradım, çünkü daha heyecanlı olaylar dizisi bekliyordum. Lakin kitap devam ettikçe fark ettim ki kitap o kadar içine çekiyor ki gün içerisinde ne kadar okuduğunuzu anlamamaya ve kendinizi bir destan dinliyormuş gibi hissetmeye başlıyorsunuz. Dediğim gibi ilk kitapta en başlarda heyecanlı olaylar dizisi ile karşılaşmasanız da o kadar güzel ve dokunaklı bir hikayeye adım atıyorsunuz ki bu önyargı ve büyük ihtimalle oluşan hayal kırıklığınızı üstünüzden nasıl attığınızı bile anlamıyorsunuz.

Sanırım daha fazla ayrıntı vermeden önce biraz kitabın konusundan bahsetmeliyim. Bunun için size kitabın arkasındaki küçük kesiti paylaşmayı daha uygun görüyorum:
Benim adım Kvothe. Uyuyan höyük krallarından prensesler kaçırdım. Trebon kasabasını yakıp kül ettim. Felurian'la bir gece geçirdim ve hem canıma hem de aklıma mukayyet olabildim. Çoğu insanın kabul edildiğinden daha küçük bir yaşta Üniversite'den atıldım. Başkalarının gündüz gözüyle ağızlarına almaktan bile korktukları yollardan ay ışığı altında geçtim. Tanrılarla konuştum, kadınlar sevdim ve ozanları ağlatan şarkılar yazdım. Belki beni duymuşsunuzdur.
Fantastik kurgu edebiyatının eşsiz bir masalı, bir kahramanın kendi ağzıyla anlattığı öyküsü işte böyle başlıyor. Bir keder öyküsü bu... bir kurtuluş öyküsü... bir adamın evrenin anlamını arayışının ve gerek o arayışın gerekse de onu sürdürmesini sağlayan gem vurulmaz iradenin bir efsaneye dönüşmesinin öyküsü...

Kitabın arkasındaki 'kendi ağzıyla anlattığı' kısmına açıklık getirmek istersem; Kvothe'nin hayat hikayesini bir Tarihçi'ye, yazmana anlatmasını okuyoruz biz kitapta. Kvothe'nin anlattığı kısımlar hariç kitap üçüncü tekil şahıs kipi ile kaleme alınmış ve bence gerçekten çok güzel bir uyum sağlanmış.

Çok fazla uzatmak istemesem de sanırım birkaç paragraflık daha içimde cümleler kaldı, çünkü henüz kendimi yazıyı tamamlamış hissetmiyorum. Bu yüzden ipuçları vererek yada kitabın konusunun daha da içine girmemek adına genel olarak iki kitap arasındaki farklardan bahsetmek istiyorum. İkinci kitabımızın adı Bilge Adamın Korkusu ve serinin henüz üçüncü kitabı yayımlanmamış bulunmakta. Ayrıca ikinci kitabı ilk kitaba göre daha çok beğendiğimi de belirtmek istiyorum. İlk kitap sanki ikinci kitaba bir hazırlık aşamasıydı ve ikinci kitaptaki olayların olma sebepleri gibiydi. Asıl ve büyüleyici olayların ikinci kitapta olmasıyla birlikte o 1139 sayfa nasıl bitti, hiç anlamadım. O kadar heyecanlı ve o kadar hızlı ilerledi ki geceleri uyuyamayıp kitabı devam ettirmek için yatağımdan kalkıp okumaya devam ettiğim oldu.

Kısaca farklı bir şey okumak istiyorsanız, kendinizi kendinize kanıtlamak istiyorsanız yada direkt kitabı çok merak ettiyseniz çok fazla beklemeden bu iki kitaba şans vermenizi öneriyorum.

"Çocukken geleceğe pek kafa yormayız. Bu masumiyetimiz sayesinde çoğu yetişkinin aksine hayatın tadını çıkarabiliriz. Gelecek kaygısı duymaya başladığımız gün, çocukluğumuzu geride bıraktığımız gündür."
Rüzgarın Adı / Kral Katili Güncesi 1.Gün

"Şarkılar kendi saatlerini ve mevsimlerini seçerler. Ezgin cılızsa bunun bir sebebi vardır. Ezginin tonu yüreğinin mizacıdır ve çamurlu bir kuyudan temiz su çekemezsin. Tek yapabileceğin artıkların dibe çökmesini beklemektir. Yoksa sesin kırık bir çanınkinden farksız olur."
Bilge Adamın Korkusu / Kral Katili Güncesi 2.Gün

"Öykü dediğin ceviz gibidir," dedi Vashet. "Bir budala onu bütün bütün yutup boğulur. Başka bir budala değersiz olduğunu sanıp atar." Gülümsedi. "Ama bilge bir kadın kabuğu kırmanın ve içindeki meyveyı yemenin bir yolunu bulur."
Bilge Adamın Korkusu / Kral Katili Güncesi 2.Gün

"Ama bazen bir insanın alabileceği en iyi yardım, başka birine yardım etmesidir."
Bilge Adamın Korkusu / Kral Katili Güncesi 2.Gün

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder