Geçende Stefan Zweig'tan 'Olağanüstü Bir Gece' adlı kitabı okurken şöyle bir paragrafa denk geldim:
Beni bırakan insanlar, gelen ve giden kadınlar oldu, her defasında odada oturmuş camın dışındaki yağmuru seyreden biri gibi hissettim kendimi; doğrudan yakınımda olan şeylerle bile aramda camdan bir duvar vardı ve kendi irademle onu yıkacak gücü bulamıyordum.Çok etkiledi burası beni. Hayatım boyunca defalarca kez hissettiğim bir şeyin bu kadar iyi anlatılması o kadar garip geldi ki bir an. Sanki o his sadece bana özgü bir şeydi ama o an ben onun aslında öyle olmadığıyla yüzleşmiştim. Biliyorum, herkes en az bir kez hissetmiştir bunu hayatında, farkındayım. Yalnız olmadığımı aslında hep biliyordum ama 'insanlık beklentisi' demek istiyorum ben buna. Hissettiğimiz şeyleri sadece biz hissedebilirmişiz gibi bizimle ilgilenilmesini bekleme durumu. Yalansa yalan diyin.
Bu yüzden böyle başladım bu yazıya. Hepimizin hep yaşadığı hisleri her seferinde sadece bize özelmiş gibi yaşıyoruz. Evet, tabiki bize özel ama yalnız değilsiniz yada yalnız değiliz. Yalnız hissetmekten vazgeçmeliyiz. Dünyanın diğer ucunda olsa bile o an sizinle aynı şeyleri hisseden hatta belki aynı şeyleri aynı anda yaşayan bir kişi mutlaka var.
Hep kendimi dünyanın en garip insanı olarak düşünürdüm, fakat sonra dünyada ne kadar çok insan olduğunu düşünmeye başladım. Bu kadar çok insan arasında elbet benim gibi biri olmalıydı, kendini benzer yönlerden tuhaf ve kusurlu hisseden. Sonra onu hayal etmeye başladım. Bir yerlerde oturmuş onun da beni düşünüyor olduğunu hayal ettim. Yani eğer bir yerlerdeysen ve bunu biliyorsan, evet, bu doğru ben buradayım ve en az senin kadar garibim.* Frida Kahlo
Ben anlatmak istediğimi anlattım. 🙋 Üstüne Frida Kahlo bile katıldı buna, aslında ben ona katıldım. Sonuç olarak yazdık bir şeyler, açıkladık. Yalnız hissetmeyin, yalnız değilsiniz. Sizin gibi biri var. Onunla konuşamasanız bile, bunu bilmek sizin hislerinizle başa çıkmanızı kolaylaştırmayacak bile olsa öyle biri var ve aslında yalnız değilsiniz. Sizin gibi zorlanan bir kişi hatta belki onlarca kişi var. Şimdi oturup da kendinize aynı benim gibi şunları demeniz gerekiyor: "Ayrıca tüm bunları yaşadıktan sonra hala kendime 'zayıf biri' diyemem. Hiç ummadığım kadar güçlüyüm hem de."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder