28 Mart 2017 Salı

Yolun Yarısında Bir Tebessüm: Frida Kahlo / ANKARA


İyi akşamlar!
Geçen hafta arkadaşlarımla birlikte gidebileceğim etkinliklere bakınırken Frida Kahlo ile ilgili bir sergi olduğunu gördük. Hemen gitmem gerektiğini düşündüm tabi ki, A'dan Z'ye her yerde mektuplarını ve resimlerini gördüğüm bu kadının hayatını gidip bir de kronolojik sıralamasıyla ve hayatının içinden fotoğraflarıyla öğrenmeliydim. Bu yüzden geçtiğimiz pazar günü düştük yollara.

Sergi mekanı yukarıdaki fotoğrafta da gördüğünüz gibiydi. Girdiğinizde sağ taraftan sayılarla numaralandırılmış ve altına o fotoğrafla ilgili bilgiler içeren küçük kartlar konulmuştu. Bu şekilde tüm o mekanı turluyordunuz. Biz sabahtan da başka bir etkinliğe katıldığımız için gözüm bayağı bir korktu, bayağı bir yorgun gelmiştik buraya. Yine de başladık gezmeye.


Sergi girişinde asılan posterdeki biraz uzun olan anlatının bazı yerlerini sizler için buraya eklemek istiyorum ki, serginin asıl konusunu aktarabileyim. Çünkü ben serginin asıl vermek istediği düşünceden ayrı bir yerlere kaydım nedense. Algıda seçicilik dedikleri şey bu olsa gerek. 😂
"Şüphesiz ki, Meksika Sanat Tarihi'nin en tartışmalı çiftlerinden biri Diego Rivera ile Frida Kahlo'dur. Çarpıcı kişilikleri, çağdaşları arasında yer yer kıskançlık, yer yer hayranlık gibi çeşitli duygular uyandırmıştır. Ancak dönemin olmazsa olmaz bir fenomenini yarattıkları su götürmez bir gerçektir.
Evlendikleri 1929 yılından Frida'nın öldüğü 1954'e kadarki neredeyse yirmi beş yıllık birlikteliklerine, sayısız kavuşma-ayrılık, aşk-nefret, paylaşım ve savaşım damgasını vurmuştur.
...
Sergi aynı şekilde, çiftin ikinci evliliklerini ve dönemin sanat dünyasıyla bağlarını; Siqueiros ve Orozco, yardımcıları ve öğrencileri ile aralarındaki ilişkiyi göstermektedir. Sergi ayrıca Frida'nın çektiği acıyı ve kötüye giden sağlık durumunu, ölüme yakınlığını ve çiftin son fotoğrafını da yansıtmaktadır.
..."


Sergi gerçekten çok güzeldi. Bir kitap okuyor gibiydik hatta ben en sonunda 'İnanamıyorum, kadın öldü ya!' diye sitem ederken buldum kendimi. Sanki gerçekten kitap okuyordum ve her bir fotoğrafla, o fotoğrafın altındaki yazıyla duygularım şekilden şekile giriyordu.
Yine de tek eksiğin iki aşık arasındaki mektupların yayınlanmamasıydı bence. Onları da tamamıyla görsek daha bir hoş olurdu.

"Frida hayata ve yaşama devam etmesi için yegane dayanağı olan sevgilisi Diego'ya sarılıyor."

Aslında kendime göre kısaca özetlemem gerekirse; Frida Kahlo henüz 6 yaşındayken çocuk felci geçirir, 18 yaşında birçok kişinin de öldüğü bir trafik kazası ile de yıllar boyu hayatı korseler, hastaneler ve doktorlarla birlikte geçer. 32 kez ameliyat edilir, aylarca hastanede kalır ve 47 yaşındayken sağ bacağı kesilir. Buna rağmen hastane odasında yattığı yatakta bile resim yapmaya devam eder, başucunda Diego hep onu bekler. Resimlerini hep sandalye üzerinde oturarak yapar sağlık sorunları nedeniyle. Yine 47 yaşındayken yani 1954 yılında sağ bacağı kesildikten kısa bir süre sonra hayata gözlerini yumar. Diego ise kansere karşı savaş veriyordur ve hayatının son demlerinde zaman zaman boya fırçalarına dalar gider. Frida'yı her zaman özler. Bu sonsuz aşkı fotoğraflarıyla birlikte görmek için CerModern'e 23 Nisan'a kadar uğramayı unutmayın!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder