Hepimiz birilerine, bir şeylere sığınıyoruz: Annemizin saçlarımızı okşamasına, "geçeçek yavrum" demesine, babamızın her sabah gitmeden harçlık bırakmasına, köpeğimize, kedimize, sevdiğimiz mesleğe.. Bu sıralamalar böyle gider. Doğamız gereği kendimizi güvende hissetmek için güç alabilme adına bir şeylere sığınıyoruz, kendimizi onlara yaslıyoruz. Bu şekilde geçirmeye çalışıyoruz yaşamımızı.
Ben kendi açımdan konuşacak olursam insanlara sığınmayı tercih ediyorum genelde. Sığındığım kişinin bana olan davranışlarından güç alıyorum, hep öyle oldu sanırım böyle de olmaya devam edecektir büyük ihtimal. Ama ipin ucu maalesef ki sığındığım kişi beni kendinden ittiğinde koptu. Tabi ki daha kötü birçok şey vardır ama o an yaşadığım değersizlik hissi ve bir boşluğa itilmem, buna zorunda bırakılmam.. sanırım benim yaşadığım en kötü deneyimlerden biriydi, hatta en kötüsüydü.
Bu yazı biraz bir iç hesaplaşmaya doğru gidiyor, kusura bakmayın. Durduramıyorum kendimi, ne kadar saf olduğumu ne kadar zayıf olduğumu anladığım o an, daha kötü bir an geçirinceye dek en kötü anım olarak kalacak ve ben bunun hissiyle uzun bir süre daha yaşayacağım sanırım.
Birilerinin saçımı okşayarak geçeceğini söylemelerini isterdim, güç alabilirdim bundan.
Buraya bu aralar çok dinlediğim bir şarkı bırakıyorum, keyifli dinlemeler..
Birilerinin saçımı okşayarak geçeceğini söylemelerini isterdim, güç alabilirdim bundan.
Buraya bu aralar çok dinlediğim bir şarkı bırakıyorum, keyifli dinlemeler..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder