9 Şubat 2017 Perşembe

Şiir Mi Demiştiniz? - II



  • Neredeyse herkesin tanıdığı felsefe öğretmeni Ali Lidar'dan bahsetmek istiyorum ben bugün. Kendisiyle çok rezil olarak tanışma şerefinde de bulunmuştum, biraz garip bir anıydı. Lakin bunu daha farklı bir yazıda anlatmak isterim. Ali Lidar'ın 'Alengirli Şiirler' kitabını bilenler vardır. O kitaptan birkaç şiirle başlamak istiyorum ben bugün. :) Ali Lidar'ın internet sitesine de mutlaka göz atmalısınız!

BELKİ KADAR KESİN

Belki kadar kesin
ve keşke kadar imkansız
birbirimizden uzaklaşmamız
kırılsak da tırnak uçlarımıza kadar
kırılırız elbet bunu gerektirir yaşamak.
Ben zaten sana ilk baktığımda anlamıştım
içime bakmıştın önce bayılacağımı sanmıştım
dünyayla aramda geçmişim vardı o ara
tutup ellerimi sıkıca saracağına inanmıştım.
Belki şimdi bir uçurumun kenarından geçiyoruz
sallanıyoruz belki arada bir çeşit deprem oluyor
kızıyoruz birbirimize kırılıyoruz inciniyoruz
ama biliyoruz uzak gibi olsak da biz aslında yan yanayız.
Belki kadar kesin
ve keşke kadar imkansız
birbirimizden uzaklaşmamız...


ALENGİRLİ ŞİİR

Ben seni severim sevmesine de toplum buna hazır değil
Nükleer denemeler Kyoto Sözleşmesi küresel ısınma falan
Belki sen çok küçüksün belki benim ruhum ölü
Biraz Nietzsche biraz Kant kafan karışmış belki
Parliament'i de bozdular tutunacak dalımız mı kaldı?
Pavyonda tanıdığım bilge bir pezevenk vardı!
Kötü kitaplar okumak kötü yaşamak gibi derdi
İyi kitaplar okudum bir boka yaramadı

Ben seni severim aslında da düzenim bozulur diye korkuyorum
Durduk yere başımıza saçma sapan bir aşk çıkar
Sinemaya gitmeye el ele tutuşmaya falan kalkarız
İşin yoksa çiçek al, saç tara, parfüm sık
Küsmesi, barışması, ayılması, bayılması
Hatta eninde sonunda kaçınılmaz ayrılması
Meyhanede tanıdığım bir filozof vardı!
Güzel kadınlar insanın ömrünü uzatır derdi
Bir sürü güzel kadın girdi hayatıma
Hepsi ağzıma sıçtı

Ben seni severim belki de Rabbim buna hazır değil.
Her şeyin güzelini sever o ideal birliktelikle ister
Seninle benim yan yana oturacağımız çekyata
Ne ilahi adalet sığar ne de diyalektik
İçime çöreklenmiş sığ bir sığır var benim.
Ben seni severim sevmesine de
İş çıkarmasana şimdi ne gerek var güzelim.


  • Ahmed Günbay Yıldız'ın dili biraz zor, şiirleri de öyle. İnsan okurken defalarca düşünmek zorunda kalabiliyor ama anlayınca da keyfine doyum olmuyor. Yalnız okurken biraz eskiler geliyor aklınıza. Garip bir his bu, tam olarak anlatamıyorum lakin 'al yüreğim senin olsun' adlı şiir kitabını alıp okuyanlar beni anlayacaktır.

KIZAR MISIN?

Pencere önünde efsun gibiyim
Ufuklar bulutlu, mahzun gibiyim...
Sen varsın baktığım her noktada yâr,
Kayasını bulmuş yosun gibiyim...
Aklıma yanık türküler düşüyor,
Yakılmadık...
Sen varsın baktığım her noktada yâr.
Sen varsın...
Aşka dair mısralar dizmekte,
Sevdalı gönlüm,
Kızar mısın?
Duygularım kara sevdanın bestesinde,
Kayasını bulmuş yosun gibiyim,
Hayatım son bulur kopartılırsa,
Sana, işte öylesine vurgunum...
Duygusal, alıngan ve gamlıyım,
Ama kara sevdalıyım yar...
Gel, gel diye çağıran,
Daveti var gözlerinin...

Sen varsın baktığım her noktada yâr. sen
varsın...
Serseri kuşlar gibi serenat söylemekte,
Yüreğim...
Kalbime adını işledim, senden habersiz,
Kızar mısın ?...



  • Gelelim Özdemir Asaf'a. E söylenecek laf yok, direk şiirlere geçelim. O kadar güzel şiir arasından seçmek bayağı zor oldu 'Yalnızlık Paylaşılmaz' kitabından ama yaptık bir şeyler. :)

UZUN BİR ÖYKÜ

Hiç kimsenin kafesine
Koyamayacağı bir kuş..

Kaçmasını öylesine
Uçmasını böylesine
Unutmuş.

Bir insan sesine
Gelip konmuş.


GÜLDEN GELEN

Açılmış bir gül kadar bütündür solmuş bir gül.
Dalından başlayan bahçeleri düşündürür.
Soğumuş özlemlerin uzak kuytularından
Kucaklar bir kadını, bir anıya öptürür.
Yalnızlığının yorgun ılık uykularından
Alır onu tomurcuk günlerine götürür.


ÖZEL BİR ŞİİR

Başında hiç sevmemek varken
Sonra anlamak var mı
Birden bir sevi dili.

Anılası bir geçitten ikili
Tam aldatırken ölümü
Sulamak bir yalan gülü.

Yıkanmıyor çamaşır gibi
Konular doğuruyor
Yalnızın kaynayan eli.

Saygılı sevgisizliklerle dolu
Işıldayan geceler,
Tüm uykusuzlar uykulu.

Tüm sıcak yastıklar soğuk,
Sevgiler yorgun, yapay,
Açık gözler kapalı.

Bir dönülmezliğe düşmüş
Kim bilir kimlerin yolu,
O gidilmezliğe gömülü.

Akşamların kucağında değil
Kendi kucağında ağlıyor
Hırçın sevgili.

Sağlıkla ve şiirle kalın!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder